Bütün bir yıl boyunca sabırsızlıkla beklediğimiz True Blood
nihayet 5. sezon finalini yaptı. Son bölüme şöyle bir değinecek olursak; daha
önceden yapımcıların da söylediği gibi fazlasıyla kan gördük diyebiliriz. Bölümün
ilk kurbanı Russell Edgington oldu. Bir sezonluk aranın ardından yeniden arz-ı
endam edip ortalığı birbirine katan Russell’ın, bölümün ilk dakikalarında Eric
tarafından öldürülmesi biraz ani oldu diyebiliriz. Emma’yı kurtarmak için şekil
değiştirerek Otorite’nin içine sızmayı başaran Sam ve Luna, bu zor görevin
üstesinden gelebildiler. Gerçi bu kurtarma operasyonu Luna’nın hayatına mal
oldu mu onu da sanırım önümüzdeki sezon öğrenme fırsatı bulacağız. Bu arada Sam’in
şansölyelerden Rosalyn’i öldürme sahnesi de bölümün en ilginç ve komik
sahnelerinden biriydi. Yakışıklı kurt adamımız Alcide, babasının verdiği vampir
kanıyla büyük rakibi J.D.’yi öldürerek sonunda sürü lideri unvanını kazandı. Kasabanın
şerifi Andy Bellefleur’un peri Maurice’le yaşadığı yasak ilişki ise kendisini 4
tane kız babası yaptı. Bebeklerin doğumu da yine son bölümün en ilginç
sahnelerinden biriydi. Eric, Nora, Tara, Sookie ve Jason güçlerini
birleştirerek Otorite’nin içine sızmayı başaran ikinci ekip oldu. Birçok
görevliyi yok ederek Jessica ve Pam’i kurtarmayı başardılar. Tabii bu kurtarma Pam
ve Tara arasındaki yeni bir ilişkinin de başlangıcı oldu. Jessica’nın Jason’a
ilan-ı aşk etmesi ise ne yazık ki Jason’ın vampirlere duyduğu kin ve nefreti
bir damlacık olsun azaltmasına yardımcı olamadı. Son olarak Lilith çılgınlığı
yüzünden bambaşka bir kişiliğe bürünen Bill, hayatta kalan son şansölye
Salome’yi de Lilith’in kanı uğruna yok etti. Eric ve Sookie her ne kadar
kendisini ikna etmek için uğraştılarsa da ne yazık ki Bill kendi bildiğinden
vazgeçmeyip Lilith’in kanını son damlasına kadar içti. İşte o sahne hepimizin
nefesini kesti diyebiliriz. Kanı içtikten sonra ölerek hepimize 2-3 saniye şok
yaşatan Bill, Lilith’in kanıyla yeniden doğdu. Tabii Bill’in bu yeni hali
önümüzdeki sezon bayağı bir tehlike saçacak gibi gözüküyor.
Aslında bu sezonun dizinin hayranlarını çok da tatmin ettiği
söylenemez. Russell Edgington’ın tekrar diriltilmesi birçok kişinin başını
ağrıtacak diye düşünüyorduk. Fakat ne yazık ki bizlerde 3.sezonda izlediğimiz o
güçlü Russell’ın etkisini yaratamadı. Uzun zamandan beri bahsi geçen otoritenin
ve şansölyelerin ortaya çıkmaları ve yok olmaları da sadece bir sezonluk sürdü.
Otoritenin başındaki isim Roman’ın (Christopher Meloni) diziye erken şekilde
veda etmesi biraz beklenmedik bir durumdu. Hell On Wheels’ın İsveçlisi
Christopher Heyerdahl ile Spartacus’un efsanevi Doctore’sine hayat veren Peter
Mensah’ın şansölyeler olarak karşımıza çıkması gerçekten sezonun en güzel yanlarından
biriydi. Fakat iki karakterin de bu kadar basit bir şekilde harcanmaması
gerekiyordu. Dizinin sevilen karakterlerinden Alcide de bu sezon sönük kalan
isimler arasında yer aldı. Umarız sürü lideri olması kendisini önümüzdeki sezon
daha etkin karakterlerden biri haline getirir. Sezonun ilk başlarında içine
giren şeytan yüzünden iki kişilikli karaktere bürünüp bize değişik olaylar
yaşatacağını düşündüğümüz Lafayette de ne yazık ki bizi bu sezon hayal
kırıklığına uğrattı. Bu arada Sookie’nin kardeşi Jason’ın da sürekli bir
kişilik çatışması yaşaması da dizinin sıkan konularından biri oldu. Sezonun en
anlamsız olayıysa kesinlikle “ifrit” ti diyebiliriz. Şerifin kuzeni, Arlene’nin
sevgili eşi Terry Bellefleur’un asker arkadaşı olan Patrick’in ortaya çıkması, ikisinin
bir ifrit peşinde koşturmaları, sonrasında da Patrick’in ölümüyle ifritin son
bulması araya sıkıştırılmış gereksiz olaylardan biri olarak zihnimizde yer
edindi.
Peki, önümüzdeki sezon bizi neler bekliyor olacak? 6. sezonla
ilgili şu an bildiğimiz tek şey 10 bölümden oluşacak olması. Bunun nedeniyse Sookie
karakterinde izlediğimiz Anna Paquin’in hamileliği ve birazcık da ekonomik
sorunlar… Ekip, yeni sezonun çekimlerineyse Ocak ayında start veriyor..Bakalım
6. sezonda Lilith’in görünümüne bürünen yeni Bill neler yapacak? Sookie’nin peşine
düşen Warlow kimin nesidir? Eric yine hangi kahramanlıklara imza atacak? Bunların
hepsini 2013’ün Haziran ayında öğrenme fırsatı bulacağızJ